[Aburrahim Reyhan Erzincani]




 




O Ateş Yüzyıllar Boyunca Sönmeyecek...

Erzincan şehrinde yetişen Erzincan´ın manevi harmanında savrulan kalbi Allah sevgisiyle doldurulmuş, Allah yolunun eşsiz kahramanı, seyyid, şeyh, mana alemeninde bir gönül eri. Erzincan´dan dünyaya açılan bir maneviyat eleçisi Abdurrahim Reyhan.

Veliler halkası kol kol devam ediyor ve günümüze kadar geliyor. Abdurrahim Reyhan, Nakşibendi tarikatının Halidiye koluna mensuptur. 1912 yılında ötelere sefer eden Pir-i Sami hazretleri Erzincan Halidiye kolunun ilk halkalarından biridir. Abdurrahim Reyhan hazretleri, bügün bu halkanın son temsilcisiydi.

Reyhan hazretleri Erzincan´ın Keleriç, bügünkü adıyla Karakaya beldesinde dünyaya gelmişlerdir. Hazret´in hayatını anlatmadan önce doğduğu belde hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Çünkü Karakaya beldesi tarih sahnesinde tasavvuf açısından büyük bir yer tutmaktadır.

Keleriç (Karakaya), Erzincan merkezine 25 km uzaklıkta, kuzey kısmı dağlarla çevrili bir alanda yer almaktadır. Beldenin başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olmakla beraber,üzümü meşhurdur. Belde ekonomik yönden gariptir. Anadolu´nun geri kalmış, unutulmuş köylerinden biridir. Köy diyorum cünkü 1987 yılından sonra belediyelik oldu.

Hicri 1052, miladi 1642 yılında Keleriç (Karakaya) beldesi, halveti tarikatının en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Evliyanın büyüklerden Pir Muhammed Buhaeddin, Keleriç´te doğmuştur. Doğum tarihi ve ölüm tarihi bilinmemektedir. Rivayete göre Erzincan´da meydana gelen büyük bir depremde şehit olmuştur. Tarihi kaynaklar kabrinin Keleriç´te olduğundan bahseder.

Pir Muhammed Buhaeddin Erzincani hazretleri zamanın alimlerinden okumuş, ilimde büyük bir mertebeye ulaşmış, meşhur bir müderris olmuştur. Gördügü bir rüya üzerine tasavvuf deryasına dalmış halveti tarikatının büyük velilerinden Seyyid Yahya Şivani hazretlerinin dergahına kapanmış ve halifesi olmuştur. Halife olarak Keleriç´e dönmüs, burada büyük bir medrese açmıştır. Yani Keleriç Köyü Halveti tarikatının o dönemdeki en büyük merkezi durumundadır. Köyün tarihsel sürecine baktığımızda yüzyıllar boyunca tasavvufun merkezi oduğunu görürüz.

Abdurrahman-ı Taği hazretlerinin Pir-i Sami hazretlerine; “Git Erzincan´da dergahını aç. Orada öyle ocak yanacak ki; o ateş yüzyıllar boyunca hiç sönmeyecek.” diye buyurmuştur. Emir yerini bulmuştu. Ocaktaki ateş öyle bir yanıyordu ki; gönülleri yakıp kavuruyordu. Altın silsile gönüller sultanı Abdurrahim Reyhan Efendi hazretlerine geliyordu.


[ Aburrahim Reyhan Erzincani ]