 | ||
|
Giriş... Muhterem Kardeşlerim, Şimdiye kadar yazılmış olan bütün ilmihal kitabları iman bahsinden sonra sadece bedeni temizliklerle bedeni ibadetleri anlatırlar. Oysa insan, yalnız bedenden, et ve kemiklerle dış organlardan ibaret degildir. İnsanlar, dışında ve içindeki organlarla birlikte, bu bedenin koruyucusu ve taşıyıcılık yaptığı bir iç alemi de ihtiva etmektedir. İnsan bunlar arsında kalp, ruh ve gönul gibi daha nice görülmez organların da sahibi bulunmaktadir. Öyleki, bu batıni organlar, insani Hakk'a yaklaştran asıl organlar ve lutuflardır. Bu esas unutuldugu veya gercek manasinda dikkate alinmadigi taktirde, iş ve amellerimiz ibadet sıfatını almaz, sadece bedeni hareket halinde kalir. Yaratilis sebebi ibadet etmek ve kuluk yapmak olan insanlar, butun benlik ve varliginin hazir bulundugu bir teslimiyet ve itaat suuru icinde yaptiklari ile kendilerinden beklenen ibadeti yapmis olurlar. Yalniz bedenin, yalniz dis organlarin istirakleriyle yapilanlarin makbul olmasi beklenemez. bu arada, herbiri birer emir olan bedeni amellerin terkiyle "sen kalbe bak" diye gecersiz iddialara dusenlerin isleri de temelinden curuk, esasindan bozuktur. Sadece akil be bedeni hedef alam bir ilmihal, itaatli bir muslumanin yasantisinin ilmi olabilir mi? Yasantisi yalnizca bedeni olan yahut da yasantisi yalnizca kalbinden gecenler halinde bulunan kimsenin durumu ancak gaflet ile ifade edilebilir. Ibadetin asil gayesi ise insanlari gaflet perdesinin uzerine cikartmaktir. Bu cikis ve bu kurtulusun meydana gelebilmesi de ancak ve ancak insanin ic ve dis butun mevcudiyetiyle Hakk'a yonelmesiyle olur. Fikih ilminin ve bu ilmin yeterli bir ozeti olan ilmihallerin anlattigi bedeni yasantiya, tasavvuf ilminin anlattigi, batini fikhi da ilave etmek suretiyle yeterli ve gerekli bir hal ilmini bellemek isin ilk ve on sartidir. Boylece, kainatin ozu ve yaratiklarin asli olan insanin, dengeli bir butun ve tamamlik ifade edebilecek bir anlayisla salih amelleri yapmasi mumkun olabilecektir. Otomatic hareketlerin, adetlesmis tavir ve kaliplasmis davranislarin ustundeki gercek ibadetlere ulasmak, ancak ve ancak boyle bir dis ve ic sentezin urunu olabilir. Organlarla latifelerin birligi, kemalin ve ili ile uyumlu olan amelin girisi ve on sarti ancak budur. Bu kitap ve bu kitapta ele alınan konuların tamamı uzun bir süredir ısrarla istanilmekte olduğundan, kendi rey ve tercihimiz değildir, bir emir halindedir. Böyle olunca da, isabetli olduğu konularda bir zuhurat sayılmalı, noksan kaldığı, yanıldığı hususlarda da, kulluk gereği olarak tarafımızdan düşülen bir hata bilinip affınızı celbetmelidir. Bu kitaptaki inanç, amel ve muemelattan ibaret olan ilmihal konularının kaynakları başta sohbetlerdir. Bundan sonra, "Şah Nakşıbend" isimli Nasrullah Bahai'nin kitabı gelir. Daha sonra şu kitaplardan istifade edilmiştir: Kadızade Şerhi, Ehli Sünnet İtikadı (Gümüşhanevi), Minah, İslam'da Helaller ve Haramlar, Rıyadu'n Nasihin, İslam Adabı, Büyük İslam İlmihali, Nimet-i İslam, Haleb-i Sagir, İman ve İslam Atlası, Makamat-ı Nakşibendiye ve Gunyetü't Talibin gibi eserler. Gücümüzü aşan bu çalışmalarda bize yardımcı olan, destek ve teşviklerini esirgemeyen, basım ve tashih işlerinde emek veren, kitabın mali ağırlığını yüklenen arkadaşlara teşekkür eder, iki cihanda aziz olmalarını dileriz. Bismillahirrahmanirrahim...Allahü Teala'ya hamdüsena, Resülüne salat ve selam eder, geçmiş ve gelecek din kardeşlerimize rahmet diler, pirlerimizin velayetine sığınarak görevimize başlarken bu naciz hizmetin hakka ve hayra vesile olmasına dua etmenizi beklerim. Fehmi Kuyumcu, Yazarı. | |
