| ||
|
Önsöz... Bütün milletlerin tarihlerinde, o toplumun yapısına uygun olarak yerleşmiş bazı eğitim kurumlarının bulunduğu bir gerçektir. Bazıları geçmişte kalsa da bizim de toplum bünyemize uygun manevî hayatımızı yönlendiren ona bağlı olarak dünya hayatımızın ahengini teminde önemli rol oynayan müesseselerimiz mevcuttur. Esaslarını tamamen dinden alan ve her yaştaki insanımıza hitabeden tarikat müessesesi bunlardan biridir. Tarikat insanlara Allah, Peygamber ve velilerin doğru yolunu ve insan sevgisini esas alarak, güzel ahlâkı öğretir. Tarikatların sosyal ve dini hayat yönünden en dikkat çekici yönü büyük toplulukların İslâmlaşmasındaki rolüdür. Anadolu'da olduğu gibi Avrupa, Afrika ve Asya'nın en uzak köşelerinde dahi İslâmlaşma büyük çapta ehli tarikatın çalışmaları sayesinde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in yüce şahsiyeti ve mucizeleri; pek çok insanı iman dairesine nasıl çektiyse dervişler de fikir, davranış ve kerametlerle insanların Müslüman olmasına vesile olmaktadır. Bugün hâlâ dünyadaki İslâmlaşma hareketleri genelde, insanların gönlüne hükmeden tarikatların çevresinde gerçekleşmektedir. Erzincan'ın yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden Muhammed Sâmî Erzincanî Hz.'leri de Nakşibendi Tarikatı'mn Hâlidiye kolu'na mensup irşadla görevlendirilmiş kâmil bir şeyhtir .
Nakşibendi Tarikatı'nın
Hâlidiye kolu vasıtasıyla günümüze kadar uzanan ve canlılığını
devam ettirmesine vesile olan halkalardan biri de Muhammed Sâmî Erzincanî (k.s.)'dir. Piri Sâmî Hz.'leri ile ilgili
olarak yaptığımız çalışmada ulaşabildiğimiz
bütün yazılı ve sözlü kaynaklan değerlendirmeye aldık.
Gerek vakıflarla ilgili belgelerde olsun gerekse Arapça, Farsça ve Osmanlıca
vesikaların tercümesine özen göstererek aktarmaya gayret ettik. Ünal TUYGUN |